Tunahan Coşkun, üstün zekâlı çocukların toplum ve eğitim hayatında pek çok problemle karşı karşıya kaldığını söylüyor. Özellikle okul ortamında anlaşılamayan bu çocukların öğretmenleri tarafından dikkat eksikliği var, ilgisiz, asosyal gibi ifadelerle yaftalanabildiğini dile getiriyor. Bu konuda öncelikle ailelerin birtakım çalışmalar yapması gerektiğini vurgulayan Coşkun, “Aileler çocuklarının doğru bir şekilde tanılamalarını yaptırmalılar ve akabinde uygun eğitim ortamlarına dâhil etmeliler. Üstün zekâlı çocukların yaşadıkları en büyük problemlerden bir tanesi akran yönünden problem yaşamalarıdır. Bu noktada aileler çocuklarını üstün zekâlı çocukların bulunduğu ortamlara yani özel atölyelere dâhil etmeliler.” diyerek ailelerin üstün zekâlı çocuklarının sorunlarına çözüm getirmek için yapması gerekenlerden bahsetti.
Boğazhisar Eğitim Kurumlarında olduğu gibi zenginleştirilmiş bir eğitim müfredatı, üstün zekalıların ilgilerini çekecek Astronomi ve Gök Bilimi, Genetik, Zekâ ve Akıl Oyunları, Yazarlık, Gastronomi vb. atölye programları, bireysel takip sistemi var ise üstün zekâlıların normal zekâlı çocuklarla birlikte aynı sınıfta eğitim görmesinin problem yaratmayacağını ifade eden Coşkun, “Bütün bu çalışmalardan yoksun salt eğitimin verildiği ortamlarda karma eğitim çok büyük problemlere yol açmaktadır. Bize gelen tanılanmış 3000 civarındaki çocuk üzerinde fazlaca görme fırsatımız oldu.” diye konuştu.
“Üstün zekâlıların eğitim programında müfredat ve program kadar etkili olan hususlardan bir tanesinin de öğretmen tutum ve davranışlarıdır.” diyen Tunahan Coşkun, üstün zekâlı çocuklara eğitim veren öğretmenlerde bulunması gereken özellikleri şöyle sıralıyor: “Üstünlerin öğretmenleri duygusal ve empatik yönden onları anlayabilmelidir. Yenilikleri takip etmeli ve onları uyarlayabilmelidir. Alana ait donanımlı bir bilgiye sahip olmalı ki bu çocukları rahatça anlayabilsin. Esnek bir sınıf ortamı oluşturarak farklı eğitim yöntem ve tekniklerini kullanabilmeli. Farklılaştırma ve zenginleştirme konularında bilgi sahibi olmalı ve onları aktif olarak kullanabilmelidir.”